Gönül yetti ecel zevk-i ruh-i dil-dâr yetmez mi
Ağardı mûy-i ser sevdâ-yi zülf-i yâr yetmez mi
Yetirdi başını gerdûn ayağa bâr-i mihnetten
Hayâl-i halka-i gîsû-yi anber-bâr yetmez mi
Sana yetti ecel peymânesin nûş etmeğe nevbet
Hevâ–yi çeşm-i mest ü gamze-i hun-hâr yetmez mi
Yeter oldu kulağa bang-i rihlet dehr bâğından
Ne durmuşsun temâşa-yi gül-i ruhsâr yetmez mi
Yeter cem‘ eyle bâr-i ma’siyet tağyir-i etvâr et
Hayâ kıl yok mudur insâfın ol kim var yetmez mi
Hidâyet menziline yettiler sa’y ile akrânın
Dalâlet içre sen kaldın sana ol âr yetmez mi
Fuzûlî deme yetmek menzil-i maksûda müşkildir
Tutan dâmân-i şer’-i Ahmed-i Muhtâr yetmez mi
Gönül yetti ecel zevk-i ruh-i dil-dâr yetmez mi
- Gazel No: 289
- Açıklama:
Henüz bir açıklama girilmemiş.