Yıktı sâki bir ayağ ile ten-i efgârı
Bir tepük eyledi viran bu kühen dîvârı
Gâh ma’mûr kılar bâde beni gâh harâb
Görünüz gâh yapıp gâh yıkan mi’mârı
Gün çıkınca saçarım gevher-i eşk encüm tek
Geceler yâdıma geldikçe meh-i ruhsârı
Dil yakar dâğ gözün fikri ile hecr günü
Bu çerâğ ile mi saklar gece ol bimârı
Yok özünden haberi kim ki gelir dünyâya
Bezmden taşra komaz pir-i muğan hüş-yârı
Bize çün kadr bulunmaz çıkalım dünyâdan
Müşteri yok nice bir bekleyelim bâzârı
Kayd-i taklîd Fuzûlî sana bir âfettir
Bir hisâr edegör andan özüne zünnârı