Yeter ey felek bu cefâ yetir men-i zâre serv-i revânımı
Meh-i tal’atiyle münevver et dil ü dîde-i nigerânımı
Ruhum üzre hatt-i sirişkimi defe’ât ile kadem-i müjem
Rakam ettiğiyçin el okuyup bilir oldu râz-i nihânımı
Bu belâya saldı beni kadin ki yaşırdı yer yüzünü yaşım
Bu yere yetirdi beni gamın ki felek işitti figânımı
Ciğerim odunu nihân iken ele zâhir etti mürâr ile
Göreyim yere geçe âb-i çeşm-i ter-i şerâre-feşânımı
Tutalım ki zülf-i siyâhını tutan üzre sâbit olur günâh
Ne revâ ki gamze-i kâtilin güneh etmeden döke kanımı
Nice kadd ü hatt ü ruhun gam ü renc ü derd ü belâ ile
Büke kaddimi döke yaşımı yıka gönlümü yaka cânımı
Sitemin taşı ile başı sınuk bedeni şikeste Fuzûlî’yim
Bu alâmet ile bulur beni soran olsa nâm ü nişânımı
Yeter ey felek bu cefâ yetir men-i zâre serv-i revânımı
- Gazel No: 262
- Açıklama:
Açıklamayı görmek için Giriş yapmalısınız.