Nûrunu mâh mihr-i ruhundan alır müdâm
İnkâr ederse şehr güvâhım durur tamâm
Mihrâb imiş kaşın ki ana karşı kipriğin
Saf saf durur kıyâma kılıp gamzeni imâm
Ol hûr va’desine behişt-i visâl için
Kur’an’ca i’tibâr edübem hâsıl-i kelâm
Aks-i ruhun uğurladığıyçin döne döne
Asıldı gözgü şehrde elden sürüldü câm
Deşt üzre gird-bâd mı yâ geldiğim görüp
Mecnun toprağıdır ki durup eyler ihtirâm
Durgurma yolların yüğürüp tutma ey şirişk
Ol serv edende nâz ile bizden yana hırâm
Hem-sohbet oldu dâne-i engûr zâhide
Aslı budur kim okudalar bâdeni harâm
Mey-hânedir cihanda Fuzûli makâm-i emn
Cehd et bir ev habâb kimi anda tut makâm