Nihâl-i derttir Mecnûn yer etmiş sâyesin âhû
Başında kuş yuvası börk ayağında selâsil su
Bana Zâl-i felek çektirdi ol mûy-miyan cevrin
Görün bir târ-i mûyu nice ejder etmiş ol câdû
Olur meyl-i dil efzûn âsitânın taşına her dem
Egerçi resmdir yastıktan ikrâh eylemek sayru
Terahhum kıl bükülmüş kaddime vehm eyle âhımdan
Sakın çıkmaya nâ-geh yaydan ol ok ey kemân-ebrû
Nedir dedim ruh-i sâfında aks-i merdüm-i çeşmim
Dedi gelmiş gemiyle Rûm’a derya kat’edip Hindû
Kaşın yayı firâkından hadengin kimi inceldim
Nice bir çektirir aşkın bana zulmün ne gücdür bu
Fuzûlî ayrı düştük yârdan sabr etmeğe yer yok
Düşüp sahrâya efgân edelim sen ayru ben ayru